İnsani Gelişme Ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk

Genç Birikim Derneği olarak, iki yıl üst üste Muş’da düzenlediğimiz “Yeşeren Bir Bitki” Onkoloji Günleri’nin üçüncüsünü 18-23 Aralık 2009 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirdik. Bir gençlik derneği olarak en önemli hedeflerimizin başında, toplumun kaynağı olan çocukları ve gençleri kansere karşı korumak geliyor. Kanser çok tehlikeli bir sağlık problemi ve erken teşhis kanser tedavisini kolaylaştırıyor. Bu nedenle kansere karşı ailelerin, çocukların ve gençlerin doğru bilgilendirilmesi hastalığın önlenmesi ve erken teşhis açısından oldukça önemli.

Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı; Türkiye’nin 2008 yılında kanser tedavisi için 2.8 Milyar EURO harcadığını ve bunun Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı bütçesinin yarısı olduğunu ve bu hızla gittiği takdirde dünyada ve Türkiye’de önümüzdeki yıllarda birinci ölüm nedeninin kanser olacağına önemle dikkat çekmektedir. Sınır tanımayan bir hastalık olan kanser, psiko-sosyal ve ekonomik tarafları olan çok yönlü bir sağlık sorunudur. Bu nedenle ailelerin, gençlerin ve sivil toplum kuruluşlarının kanserle mücadele sürecinde etkin olarak yer alması, kanserle mücadele alanını genişletecek, güçlendirecek ve toplumsal bir bilinç yaratılması konusunda yapılan çalışmalara katkı sağlayacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle gerçekleştirdiğimiz 3. Uluslararası “Yeşeren Bir Bitki” Onkoloji Günleri ulusal ve uluslararası sivil toplum deneyimleri ve iyi örneklerin paylaşılması için bir zemin yaratmış, kanser konusu sağlık politikaları ekseninde insani gelişme ve kurumsal sosyal sorumluluk yaklaşımıyla birlikte ele alınmıştır. Bu yaklaşım Onkoloji Günleri’ni bugüne değin kanser üzerine düzenlenen ulusal ve uluslararası çalışmalardan farklılaştırmış ve yeni bir bakış açısı yaratmıştır.19 değişik ülkeden 34 kişi, Ankara’dan ve değişik illerden katılımcılarla birlikte yaklaşık 120 kişi Onkoloji Günlerini katılma imkanı bulmuştur.

Kanserle mücadele konusunda uzun yıllardır faaliyet gösteren uluslararası katılımcılar kanser konusunun “İnsani Gelişme” ve “Kurumsal Sosyal Sorumluluk” yaklaşımıyla ele alınmasını oldukça ilgi çekici bulmuşlardır. Düzenleyecekleri projelerde ve toplantılarda insani gelişmeyi “yenilikçi” bir yaklaşım olarak kullanacaklarının üzerinde durmaları, kanserle mücadele alanında Türkiye’nin deneyimlerini uluslararası alana fark yaratarak aktarabileceğinin açık bir göstergesidir. Bunun dışında çalıştaylar ve konferans biçimde hazırladığımız program, iki farklı yöntemin birarada kullanılması eğitmen, moderatör ve oturumların etkisini oldukça yükseltmiş ve Onkoloji Günleri’nin verimini artırmıştır. Eğitmen, moderatör ve oturum başkanlarının konuya olan hakimiyeti verimin artmasında ve Onkoloji Günleri’nin başarıyla uygulanmasında çok önemli bir etki yaratmıştır.

Onkoloji Günlerinin tüm programı gazeteci, spiker ve TV programları yapımcısı Özlem Gürses tarafından son derece etkileyici bir şekilde sunulmuştur. Sayın Gürses oturumlar ve konuşmacılar arasındaki konu geçişlerini herhangi bir kopukluk yaratmadan çok profesyonel geçişlerle kurgulamıştır. Eğitmen, moderatör, oturum başkanları ve konuşmacıların kendi alanlarında sadece Türkiye’de değil uluslararası alanda da tanınan kişiler olması Onkoloji Günleri’nin programını ve çıktılarını güçlendirmiştir.

19 değişik ülkeden gelen davetliler Türkiye’de kanserle mücadele konusunda gerek devletin gerekse sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarının uluslararası alanda rehber niteliği taşıyan öğeler içerdiğinin üzerinde önemle durmuşlardır. Devletin (Sağlık Bakanlığı) sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapma isteği ve bu konuda karşılıklı olarak yapılan girişimler büyük takdir toplamıştır.

Uzmanlar Kanserle Mücadelede Korunmanın ve Erken Teşhisin Önemine Dikkat Çekti

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Nurullah Zengin Türkiye’de kanser tedavisi ve yapılanması ve Hacettepe Üniversitesi’nden Doç.Dr.Salih Emri kanserle mücadelede erken teşhisin öneminden bahsetmişlerdir. Kendileri Türkiye’de kanserin tedavi edilebilen hastalıklar sınıfında görüldüğünü ve bu durumun kanser tedavisi konusunda Türkiye’nin özgüvenini ortaya koyduğunu söylemişler ve risk grubunda olan kişilerin düzenli olarak sağlık kontrolünden geçmesinin erken teşhisi ve tedaviyi kolaylaştıracağının altını çizmişlerdir. Yrd.Doç.Dr. Sevgi Sun Kapucu kanserden korunmada beslenme tarzı ve değişimler hakkında bilgiler vermiştir. Toplum sağlığının korunması konusunda beslenme ve yaşam tarzı üzerine çocuklara ve gençlere bilinç kazandırılmasının olası kanser teşhislerini oldukça düşüreceğini belirtmiştir.

Onkoloji Günlerine oturum başkanı olarak katılan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı İletişim Müdürü ve İnsani Gelişme Raporu Koordinatörü ve Başyazarı Aygen Aytaç ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Üreme Sağlığı Program Koordinatörü Dr. Gökhan Yıldırımkaya, İnsani Gelişme ve Sağlık ilişkisiyle birlikte özellikle gençlerin kansere karşı korunması konusunda uluslararası bakış açısını ortaya koymuştur. Aytaç, insani gelişme üzerine yaptığı sunumda sağlık-kalkınma ilişkisi üzerinde durmuştur. Sağlık konusunun insani gelişmenin en önemli üç önceliğinden biri olduğunu ve sağlık politikaları içerinde özel bir yeri olan kanser konusunun da, insani gelişme yaklaşımıyla birlikte ele alınmasının kanserle mücadele alanındaki hedeflere ulaşmayı kolaylaştıracağını ve bu alandaki stratejik planlamanın insani gelişme endekslerine göre yapılandırılmasını tavsiye etmiştir.

Foto Galeri